Şunu açıkça belirtmeliyim ki ben pek övülenlerden olmalıydım!

Sizleri şahit ederim;

Ahmaklığın madalyasını,

Arsızlığın ünvanını ben almalıyım.


Ben,

Gözlerimin içinde yanarak katlolmuş ölü bir beden taşıyorum çırılçıplak en başta.

İyice bakarsanız göreceksiniz; o ceset buz gibi soğuk ve su kadar berrak!

Tanrı'nın her günü süpürüyorum dağılımış küllerini,

Usulca kefenliyorum sonra...


Dik tutmak zorunda olduğum yenik omuzlar taşıyorum ne hor bakışlar altında!

İleri ittirmeliyim geri geri giden kaçak adımlarımı,

Değmeden geçebilmeli, sıyrılabilmeliyim hâli hazırda bekleyen taş dolu avuçların sahibi vücutlar arasından...


Ah hep üzeri(n)mde taşımak o kirli bakışları,

Ah aynalardan görmek bu yitik bu yılgın hâli bu bakışları....

Dayanmak şu aciz yaşantıya,

Çekmek katlanılmaz cefasını,

Sürdürmek alçak bir inatla bile bile acısını...


Kalmak burada! Kalmak! 


Korkutuyor beni "hep" gülen ve "hep" ağlayan suratlar,

Birbirinin aynı yüzler,

Dans eden vücutlar,

Güzel sesler, çirkin kahkahalar...

Sanki burada bana mahsus bir komplo var,

Mahsur kaldım buraya...


Aklımı eşeliyor korkularım durmadan,

Tutuk bedenim, kalbim, aklım...


Ah yüreğim ağzımda,

Elim bağrımda,

Yaşıyorum hırsımdan...


Ebette ki ben en övülenlerden olmalı,

Layığı olduğum bu yerde o insanlar arasında kalmalıyım.


@gecelerinsifasi