Herkes kendi sorunları üzerinden bir felsefe geliştirmiş hay hay. Kimseye kızamam çünkü böyle bir hakkım yok ya da tam söylemem gerekirse kimse kızamaz zira bu hak değildir ki birine verilsin. Eleştiri denilen bencilce söylemler beni rahatsız ediyor, bu konuda söylenecek bir dünya şey var ama söylemlerin yetersiz ve saçma oluşu nedeniyle eleştiri denilen modern dünya Leviathan'ının kuyruğuna basıp kendimi ısırtmaya hiç niyetim yok. Fedakarlık gerektiren sosyal yaşamda bir yer sahibi olma gibi bir amaç güttüğümüz yalanlanamayacak bir gerçek. Fakat ben fedakarlık denilen o zehrin beni güçsüz düşürmesini ve hatta beni ben yapan varoluşumun özü olan karakterimin ölümüne neden olmasına izin vermek istemiyorum. Bu sizce bencillik olabilir fakat benim için böyle olmadığını söylemek zorunda hissediyorum kendimi. Sen kimsin, o kim ki bana bencil diyerek beni eleştirsin. Eleştiremezsin arkadaş, ben o eleştiri denilen kaleye arkamı dönmek istemiyorum, nedeni açık değil mi, arkamı döndüğüm anda beni vuracak. Arkadaşlar demek istiyorum birilerine fakat dememi engelliyorlar. Fedakarlık, eleştiri gibi insan haysiyetine çoğu zaman zarar veren şeylere dayandırılıyor çünkü arkadaşlık. Ben yokum bu işte, beni baştan silin ama öyle bir silin ki izim bile kalmasın. Nefes almamı ya da almamızı birine borçlu değiliz değil mi? Peki cevabınız hayır ise yeni sorum şu size: Neden herkes diğerinden bir hayat alacağı varmış gibi zaman denilen o paha biçilmez kıymetli hazineyi talep ediyor? Bu bir ironi değil, bu hayatın gerçeği. Evet net bir şekilde diyorum, benim kimseye hayatla ilgili bir borcum yok. Peki ey hırsızlık peşinde koşanlar neden benim zamanımı çalıyorsunuz, veyahut çalmak için uğraşıyorsunuz? Bu hırsızlık, arkadaşlık denilen iki ucu sivri mızrağın tam orta yeri. Mızrağı böyle tutup bana saplamak için uğraşanlar beni deli ediyorlar. Peki fedakarlık bu hırsızlığın adıdır desem kim bana gülmez ki? Herkes güler tabii. Ama şunun farkına iyi varmak gerek, fedakarlık bir hırsızdır ve utanmaz bir tavırla zaman denilen o hazineyi çalar, nokta. Aslında bir düşünürsem bana yapılacak bir eleştiri (kimsenin haddine değil) olacak, sen de hırsızsın diyecekler. Evet hırsızım, hem de en adisinden, ben bunu diyebilirim kendime fakat siz diyebilir misiniz kendinize? Düşman oldum birinin sözünden konuşan herkese der gibi sözlerim ama cidden böyle. O yüzden beni silin, silin ki anılmasın benim ait olmadığım bu çağda adım. Öyle silin ki izim bile kalmasın.