çoktan alıştık

umutsuzluğa

ve de acıya

dert bile uğramıyor artık

yatağa da küs girdik

sahi

ne çok ayrıldık

ne çok barıştık

ne çok kaybolduk

ne çok elde ettik

ne çok yollar gittik

ne çok rüzgarı ve sıcağı hissettik

ne çok kahve

ne çok şarap içtik

ne çok kendimizden geçtik

ne çok vazgeçtik

sahi

senden vazgeçtim

hatta hayatı bile geçtim

zaten toz tanesinden halliceyiz

 

öğrenemedik biz biz olmayı

sınırlarımızda hapis

gürültüde kayıp

yönsüz ve yersiz hatta pusulasız

nereye varacağını bilmeyen adımlar

tesadüfen yoldayız

ama haberimiz yok

 

solmuş birkaç insan yüzüne rastladım yine

ama, ama yine de yolun sonunda o maviliği görüyorum

ufka dalıp dalıp yanımda sen varmışçasına

 

güz başlarken sen giderken

sevgilim ben oradaydım zaten

senden vazgeçeli

göremiyorum şehrin güzelliklerini

duyamıyorum denizin sesini

tadamıyorum hiçbir yemeği

hissedemiyorum kendimi

dokunamıyorum kimseye

ama yine de sürsün sonbahar

sen yine gel eylül akşamında

 

sahi

sevgilim sokaklarda adımız yok

öyle bir yerdeyiz ki sokakların adı yok