Canımın içi, böyle şeyler yalnızca Fransız filmlerinde olur

Saatin oynaşında çekilir azabı beklemenin

Saçının yüzüne yakışan yanı düşer

Tökezleriz biz de ansızın

Bir içe verilebilecek en hüzünlü cevap başka bir iç olur.


Canımın içi, öyle şeyler düşünme sakın

Mihmandarlık etmez aklından geçenler

Kuş uçar, söz uçar

Gölgesi kalır, izi kalır

Bir hayale verilebilecek en hüzünlü cevap başka bir hayal olur.


Canımın içi, böyle şiirler sadece sahaflarda olur

Tozuyla sevişir gözlerimiz

Beslemeyi unuttuğumuz kediler ayağımıza dolanır

Ciğerimize ağır bir korku sokulur

Bir dizeye verilebilecek en hüzünlü cevap başka diz olur.


Canımın içi, öyle boşluklarda süzülme sakın

Ellerin ceplerine sığmaz

Ayaz vurur, güneş dokunur

Kurur, kızarır

Bir dokunuşa verilebilecek en hüzünlü cevap başka bir temas olur.


Canımın içi, böyle şeyler yalnızca acele ile olur

Ütünün fişi prizde unutulur

Ocakta çaydanlık, kapıda anahtar

Güzel şeyler şımarmak ister

Bir gülümsemeye verilebilecek en hüzünlü cevap başka bir kahkaha olur.


Canımın içi, öyle şeyler söyleme sakın

Cemre düşer bahar olur

Yanlış mevsimde açan çiçek olur

Sızlar göğsümüzde ağır bir türkü

Söylenmedikçe ağılır, ağılır

Bir inanca verilebilecek en hüzünlü cevap başka bir kıble olur.


Canımın içi, böyle sokaklarda gezme sakın

Adına parklar yapılır

Büyümez ruhum, çocuk oyunlarına sığınır

Yakalayamadıkça seni, ruhum ebelenir

Bir kazanca verilebilecek en hüzünlü cevap başka bir yenilgi olur.


Canımın içi, böyle bir bilinmezlik sadece sonsuz uykuda olur

Sorular yatağımızda sorulur

Kalplerde dokuz sekizlik bir tıngırdı

Elimiz ayağımıza dolanır

Bir cevaba verilebilecek en hüzünlü cevap başka türlü bir suskunluk olur.


Canımın içi,

Öyle böyle şeylerin aramızda lafı, yüreğimizde derdi olur.