spesifik bir hayat tarzı yakıştırıyorum kendime

aksatmıyorum on iki saatlik dozlarımı

alışılmışın dışına çıkmayı sevemiyorum işte

bakkal bey buna siz de dahilsiniz 

devrim şarkılarını kısık açın lütfen

öyle radikal kimseler değiliz biz

mesela 

geceleri ardımı kolluyorum ücralarda 

yokluyorum cebimdekini

köşeler hesaplıyorum kendime

köşeler 

kaçamıyorum dizlerimin dibinden

kendimin dışına çıkmayı sevemiyorum işte 

her kavgaya koşturamıyorum eskisi gibi

öyle cesaretli kimseler değiliz biz

gözümüzden düşenlere

yana yakına sevdalıysak eğer 

var bir bildiğimiz 

ki zaten unutamıyorum her şeyi eskisi gibi

çorak topraklar fethediyor 

hakk'a ismini zikrediyorum

orta çağ'da süvari kesiliyorum

saraylar kuruyorum kendime

aslanlar devşiriyorum elimin kir tutan çatlaklarından

kan bulamış gözlerimin surları 

toplumsal normlarla yıkılıyor

kılıçtan geçiriyorum diyarları

kılıçtan 

ben 

bir avuç sızının gölgesinde

içten içe büyümüş ızdırap

ruhani bir mülteci

ciğerlerim dolu hâlâ 

düşlerin ağırlığında