Ayrılık düşüyor sanki kır bir ağaç dalından

Bende öyle bir çırpıda düşüyorum

Düşüyorum öylesine kazık çakılmış

Düşüyorum öylesine isim verilmiş yetim bir çocukluğa

İşte bu boğuyor insanı

Boğan yaşlılığın astarı değil

Boğuyor gençliğe ödenen burjuvazi

Kılık kıyafetine işlenmiş anılar

Şölen var şölen

Yıkılan çizgilere dair

Birkaç çizgi her şey için yeterli

Hayat beni iki üç gün unutsa

İstediğim gibi etrafta dolaşsam

Ne zaman olmuş ki böyle bir özgürlük