Öylesine var olmak mı
Öylesine yaşamak mı
Bu sayıkladıklarımız.
Sarfettiğimiz tüm cümleler
Şimdi yaşamamışız gibi
Öylece kayıp gidecek mi
Ellerimizden, ellerden.
Ya da bir masal gibi
Dilden dile söyleniverip
Açılacak mı gönüllere?
Nasıl zor bir haldeyiz
Nasıl da acınası vaziyet
Bu çırpınışlarımız.
Halbuki yaşamak ve
Onlarcasını yaşamak
Görebilmek kendini
Ve bıraktığın izleri.
Önemsemek birilerini
Sonra aslında kendini
Hep yeniden sevmeyi
Bulabilmek, kendine
Dönebilmek.
Yoksa öylesine yaşayıp
Öylesine ölmek mi?
Böylesi zaten kolay
Zaten vasat bir seçenek
Zamansız bir gaf gibi.
Dalgalanmak isterken zaferin
Belki öylesine ücralarda
Ya da öylesine ortalıkta
Zirvesinde bir mecranın.
Söylemediklerin tırmanır
Kopmak ister yüreğinden
Sayfa sayfa satırlara.
Boyadığın bir duvardan
Yansıyor yüzüne umutların.
Hayatından çıkarır gibi
Tüm kötülerin, kötülüklerin
Avazında kaybedip acısını.
Uzun uzun konuştun kendinle
Bitti artık günahların bedeli
İyileştiğin gibi dön kendine
Uç uçabildiğin kadar sonuna.
Bedi Yağmurcu
2024-03-03T22:10:01+03:00Asıl deva, insanın kendisine dönerek bulduğu cevaplarda saklı sanırım. İçimdekileri tarif etmeye çalışıyorum. Anlatabilseydem ne mutlu, teşekkür ederim🙏
Melike Baran
2024-03-03T21:38:12+03:00"İyileştiğin gibi dön kendine
Uç uçabildiğin kadar sonuna."
Ve sonunda, hep kendine dönmeyi çok güzel anlatmışsın.
Kalemine sağlık. ✨