Ne gecenin sessizliğini öldüren o güneşi,

Ne karanlığa yol gösteren ayı,

Ne toprağa umut veren ilkbaharı,

En çok seni,

Ne yıldızların gece nârâsını,

Ne yalnızlığa yoldaş olan kırık umudu,

Ne mutsuzluğa umut olan o hafif gülümsemeyi,

En çok seni,

Ne gerçekliğin ilk ışıklarında kaybolacak olan aşkı,

Ne kırık kalpleri onaran uzun yolları,

Ne kafan daraldığında aradığın sessizliği,

En çok seni,

Ne kulağı mest eden melodileri,

Ne bir zerre umudu,

Ne mahzunluğa küfreden o seslenişi,

En çok seni,

Ne atladığım bu uçurumda düşüp ölecek olduğum yeri,

Ne kederliyken istediğim, yakacağım iblisi,

Ne simsiyah saçlarını,

En çok seni,

En çok da seni aradım...

Aradım, haykırdım da,

Sen bana sağır olan bir kalp,

Ben ise kokuna hayatımı oynayan bir kumarbazım...