Okuduklarımızı anlamını bozmadan özetlemeyi öğrettiler bize aslında. Kim kopyayla geçti, 40'ından sonra belli eder kendini.
Öyle bir gerceği örten perde kalktı ki gözümden, kelimelerin anlamı değişti. Zaman ve boyut değişti.
Sabır mı ediyorum, katlanıyor muyum bilemedim...
Yani şöyle: derinlerde ama tüm kuvvetiyle hissettiren, "sen akışa güven, yani Yaratan’a güven, o en hayırlısını vermiştir senin için zaten." diyen sesin doğru mu yanlış mı yapıyorum kaygısını daha çok baskıladığı dönemimde gibiyim... Haliyle tuhaf bir huzur...
Yolumun 5 metre çevresini ışıklandırmışlar gibi.
Bu kadarcık aydınlık bile daha az korkutuyor.
Ama asıl farkına vardığım ise o ışıklı alanın ortasında, özde yalnız olduğum…
Bu sebeple,
Uyumlanamadığımda ritimsiz dans ediyorum çoğu zaman.
Biliyorum artık, sadece komik gözüküyor, bu kadar basit…
Çünkü
Öyle bir gerçeği örten perde kalktı ki gözümden, kelimelerin anlamı değişti. Zaman ve boyut değişti..
Aşktan olsa gerek, korkularım umurumda değil.
Büyüdüğünü fark ettiğin an korku azalıyor sanki. En fazla göremediğim bir engele takılıp düşerim. O da olsa olsa doğru kalkabilmenin provası olabilir ancak.
Olsun... Zaten "bir yere, bir şeye, belki de
kendi elime yaslanarak ayağa kalkar, bu kez daha dikkatli atarım adımlarımı" duygusu
kendini daha sık hissettirmeye başladı birden.
Kimse doğar doğmaz adım atmayı bilebilir mi?
Düşünsene, içindeki bir güdü yolu yürümen gerektiğini biliyor.
İçindeki o güdü, o ritme ayak uydurmayı da biliyor...
40'ımdan sonra birden
Öyle bir gerceği örten perde kalktı ki gözümden, kelimelerin anlamı değişti. Zaman ve boyut değişti.
Bu bilinçle ben birden diyorum ama birden olur mu? Meyvesinin lezzetini birden özümde hissettiğime göre, illa bir tohumu ekilmiştir vakti evvelinde…
Ve bunların hepsi "delil olsun sana ki daha bir sev yaratılanı Yaratan’dan ötürü.”
Hiçbir zaman da unutma
Her insan biricik, her insan tektir, herkes kendi galaksisinin en parlak yıldızı ve en önemlisi BEN DE ÖYLE diyorum kendime…
Seviyorum BEN olanı.
Ben sevince ben olanı
Öyle bir gerceği örten perde kalktı ki gözümden, kelimelerin anlamı değişti. Zaman ve boyut değişti.
Mevlana'yı duyabilir oldum, "kendini küçük görmeyi bırak, sen yürüyen evrensin..." diyor kulağıma.
Kendimi tanıdığımdan beri bunu biliyor ve sadece yolumu yürüyorum ben, artık anladım, hepsi bu...
Bunlardan mütevellit olsa gerek bazen ay ve güneş gibi olabilsem keşke diyorum yarışşız...
İnsan mı dünyaya, dünya mı insana güzel gözükmeye çalışıyor anlayamıyorum çoğu zaman, gürültüden.
Hep derim ben,
Okuduklarımızı anlamını bozmadan özetlemeyi öğrettiler bize aslında. Kim kopyayla geçti, 40'ından sonra belli eder kendini.
Öyle bir gerceği örten perde kalktı ki gözümden, kelimelerin anlamı değişti. Zaman ve boyut değişti.
Sabır mı ediyorum, katlanıyor muyum bilemedim bu yüzden...