Hem bu kadar yakın, aynı zamanda da bu kadar uzak olmayı nasıl başarıyoruz bilmiyorum. Bir zamanlar en yakın hissettiğim insan şimdi fiziksel olarak yakınım olsa da ruhlarımız o kadar uzak ki. Nasıl anlatsam bilemiyorum. Yine hayatımın içinde yine neler yaptığımı biliyor. Ama uzağız, çok uzak. Çok özledim onu. Yanımda, istediğim zaman görebilirim, konuşabilirim. konuşuyorum da ama o kadar özlüyorum ki...

En kötüsü bunu ona söyleyememek. Bu durumdan bahsedememek. İyi gibi davranmak. Her gün onun hasretiyle uyanmak, yine öyle uyumak. Her geçen gün daha da uzaklaşmamızı, yabancılaşmamızı izlemek. Hiçbir şey yapamamak. Fark etmesini beklemek. Ama asla fark etmemesi... Bizi bu hale getirenin o olması. Hepsi çok acıtıyor. En dibimdeki insanın özlemini çekmek çok acıtıyor.