Harcanmış bir hâyâlin burukluğu

göğsüme ansızın çökerken,

yaşanmışlıklara kelime arayacak

gücü bulamadığımda

özlemlerin içine ateşi karıştırdım

ve sevginin değiştirmediği şeyleri

sözlerin değiştirmesini beklemeyi

terk ederken

ne tedirginliklere,

ne tekinsizliklere,

ne de teslimiyetsiz bağların

sahtelikleriyle çevrelenmiş

acınmayla gelen tesellilere

ihtiyacım kalmayana dek yalınlaştım.


Benliğimi,

gerçeklerle yüzleşmek

sahte ümitlere sarılmaktan

daha kolay olana dek eğittim.

Ne acı bir aydınlanma:

mühürlenmiş zannettiğim sevgiler,

uçurumun eşiğinde bile değil,

uçurumun ta kendisiymiş.