özlüyorum.
yalnızlığımın içine gizlenerek özlüyorum,
anılarımın kıskacında can çekişirken ruhum
öyle böyle değil, çok özlüyorum sizi
efsunlu düşlerimde, günümde, gecemde
geçmişimde her yerde.
ne çok yer edinmişsiniz benim küçücük dünyamda.
evet biliyorum herkes kendi telaşlarında
sanırım dünya telaşlar çöplüğü,
bu yüzden unutuluyorum
ama ben unutmuyorum sizi
bazen gün batımının kızıllığında
bazen yaprakların vedasında,
bazen de o kopkoyu
asla aydınlığa kavuşmayacak gibi gözüken gecelerde
hep ama hep düşlüyorum hep özlüyorum sizi...
bırakmıyor peşimi bu ıssızlık, neden?
sanki inin cinin hiç uğramadığı,
adını kimsenin bilmediği bir ormanın bilmem kaç kilometre derinliğinde
yapayalnızım.
öyle bi' his işte...