Adımı sayıklıyorum içimden, kendimi unutmamaya çalışıyorum. Çok takıntılı bir biçimde var olmaya çalışıyorum, olamadıkça hiç olmadığıma yanıyorum. Üç katlı bir bina, bütün şehir ayakların altında, yerde bir sonraki evle arasına çekilmiş duvar ve demirli tel örgü, aşağı bakınca kendimi görüyorum orda, demir geçmiş göbeğinden ama hava da. Asılı kalmış boşlukta. Sonra dönüyorum ardıma pencereyi kapatmaya, ip gerirmiş pencereye boydan boya ucunda ben, ardımdan kapanır pencere dimi sadece, kırılırsa annem yine laf yapar bana, giderken bile parçaladın evi. Bütün manzaranın önünde uçmak isterken bir iple. Yapmıyorum tabi, bunlar yapılacak şeyler değildir. Öyle her istediğin yapılmaz, bedeli vardır. Sonunun ne olduğunu bilmediğin bir bedel. Atsam kendimi, fark ederler mi acaba, ne zaman ederler. Assam ama pencereden en azından komşular söyler. Sağ olsun onlar çok ilgililer. adımı sayıklıyorum. Adımı. Yok ediyorum her bağı. Zaten bana kimse karşılıksız dokunmadı.