Ele alınan her kalemi kemikkıran bir inceltiyle soldurdu resmetme arzusunu...
Her daldığında,
Ve her uyandığında soluk borusunda
O sene tam altı gün üst üste yağmur yağdı.
O yıl annem pencere camına yeşil yaprak soğan ekmemiş,
Kediler kemirmedi..
Ve ben hiç resim yapmadım.
O yıldan itibaren süregelen birkaç travmatik günce yaşandı.
Hiç kesilmeyecek gibi duran,
Ardı ardına gelen,
Sanki o güne dek kaçırdığın tüm vapurların iskelede var olup göğü inletircesine sirenler çaldığı geçit töreni
Sirenler işte,
Düdük müdür, korna mıdır, siren midir?
nedir belli olmayan düdük.
Yok mu bunun spesifik bir adı
ne yani koskoca vapurun düdüğü mü var?
Siren (sitem); dar bir geçitte diğer araçlar birbirlerini görüp düdükle niyeti belli eder.
Can dostumun kaybı...
Üç kısa: tornistana aldım geri geri geliyorum...
O nazlı, yaşam kehribarı gözlerin tam şimdi iskeleden kalkıyor..
Aile kayıpları..
Beş kısa bir seri; (vapurların iki taraftan biri cevap karşısında tereddüt ederse öttürür…)
Öyle ki, martılar yükselip tüyler saçıyor çehreme
Bir kısa: rotamı sancağa değiştiriyorum...
"Zihinsel bölünme" diyebileceğimiz bir şeye başlıyorum.
İki kısa, bir uzun...
Gerçek benliğim hayali olandan kopuyor...
İki kısa: rotamı iskeleye değiştiriyorum...
Kaygı, uykusuzluk, depresyon...
..
Bir uzun bir kısa, bir uzun bir kısa...
Kaygı ve depresyonla uğraştığım bunca yıl boyunca,
Bir uzun…
Halledebilmenin de bir seçenek olduğunu hep reddetme
Kaçınma...
Dört kısa...
Kırılmış ve kapalı hissetmenin,
Fakat daha fazla geniş bir şekilde kontrolü elde etmenin mümkün olduğunu biliyorum..
Üç uzun, iki kısa..
Kontrollü olarak kontrolsüzlüğe ulaşmak mümkün mü?
Uzun düdük..
(dar bir geçitte dönüş yerine yaklaşan çalar)
Kontrolümü kontrollü bir şekilde kaybediyorum...
Kontrol kaybı, ruhsal kavuşum...
Sevilenin berrak gözleri, iskelede ekşi yosun, tatlı simit susamı tozu..
Bir kısa, iki kısa..
Genç hayatımdaki en abidesel şeylerden birini yaşayıp,
çevrimiçi dünyaya mükemmel olmaya çalışma çabası..
İki uzun iki kısa: iskeleden yetişip geçeceğim
Aslında gerçekten kusurluyum.
İki kısa bir uzun: bak bakalım ne yapacağım şimdi...
