Güzelliğini serptin yorulmuş gözlerimin önüne,
Güzelliğin de bana bakıyor o sıra, merkezindeki ağlamaklı gözlerle;
İçlerinde gördüm kendimi ve hayret ettim kendi cazibeme:
Ne güzel bakıyorum böyle, sevgilimin umutla ıslanmış boncuk gözlerine...
Belki de tüm marifet, kendini böyle sımsıcak sevdirmende;
Sonuçta ben bilirim kim güzeldir, ona tapan kimdir taşıdığım bu ağır kalpte.
Tanrı böyle bir güzeli daima, ben izleyeyim diye sürmüş yeryüzüne.
Hala daha neden ararım ki tanrıyı gökkubbede,
Ya bana tenim kadar yakınsa ve şu an bu tene değmekteyse?
Ya ulu tanrı, o güzel dudakların dokunuşuyla bir tanrıçaya dönmüşse?
Cennet de arkasından gelecek bir fısıltıyla içime işlerse,
Ben daha ne beklerim tabiatın ortaya karışık dağıttığı talihin içinde?
Yalnızca şükrederim, kucağımda bakışlarını bana diken bu kusursuz meleğe.