Hiç bitmeyen bir haklılık hayaleti var biz insanların arasında.
Hayır hayır hayalet değil, canavar o! Evet tam olarak bir canavar.
Önce dolanıyor sözlerimizin ve duruşumuzun etrafında.
Dün bugün ve her zaman.
Pençeleriyle yüreğimizdeki sevgiyi, güveni ve samimiyeti söküp atıyor canavar umarsızca.
Salyalarının arasında nefret barındıran bir haklılık canavarı!
Yakınımızdakilerle yüreğimizi ırak ediyor.
Öyle ki, en yakınlarımızla aramıza miller giriyor.
Uzun yürek mesafelerinden duymuyoruz birbirimizi, bağırmamız gerekiyor haklılık canavarının yüzünden.
İnsanın yaslanacağı, yaslanmak istediği dağlar yıkılıp gidiyor, canavarın büyük adımlarıyla.
Öylece kimsesiz, ortada kalıveriyor insanlar, dimdik ama yalnız.
Haklılık canavarı gururlu ve kendinden emin devam ediyor hüküm sürmeye, ardında bıraktığı enkazdan bihaber...