Merhaba ve daima!
Ne zamandır seninle bir şeyler paylaşmak istiyordum. Ve son buluşmamızda bazı gerçeklerin farkına vardım. Canımı da fazlasıyla sıktım.
Bir çember yarattım: İçinde oldukça rahattım ve elimi ne zaman birine uzatsam diğer tarafa asla geçmedim. Acının tadı yavan, neşenin kokusu yavan.. bu çemberin İçinde bir şeyler hissetmenin tadı oldukça yavan! Çocuk aklımdan büyüyen fikirlerin rengine kandığımı düşünmeden edemiyorum.
Senin tarafında yalnızdım ya da senin tarafında seni bütünüyle yalnız bıraktım..
Kelimelerin özüne dönmeye çalışırken kendimi nasıl ifade edebileceğimi anlamıyorum!
Gitmek miydi elzem olan, kalmak mıydı? Hiçbir şey yapmadan, eylemsizlik hali, mevcudiyeti korunabilir miydi? Kafamın almadığı ve paranoyalarımın sükseli tavrını olumlayarak kendimi haklı çıkarmaya çalışmıyorum kesinlikle. Bu çok bariz ki anlamak istiyorum. Hali hazırda olmuş bitmiş bir mevzunun diğer türlüsü, nasıl olurdu, bilmek istiyorum.
Nemo' nun, geleceği görebilmek gibi bir yeteneği vardı. Seçimlerinin sonuçları kelebek etkisi bile yaratmıştı.
Ve, 'Var olan her şey, bir sona ulaşacaktı, her şey dağılmaya ve onu oluşturan parçalara ayrılmaya mahkumdu. Önemli olan durumun kendisi değil, sürecin kendisiydi'.
Bahsettiğim şeyi gayretle yorumlayabileceğini iyi biliyorum. Geçmiş zaman kipinin gölgesinde hedeflediğimi düşündüğün konudan bağımsız konuşuyorum. Bir şeylerin mantığını kavrayabildiğim sürece her şey yolundaymış gibi, ters gittiğini düşündüğüm her şey ama, her şey bir şekilde dengesini bulacağını düşünüyorum. Bu beni ürkütüyor. Lojik kapıların girdileriyle elde edilen bir sonuç öbeği gibi yapay, buharlı bir makineye benziyorum.
Bilişsel zekanın sınırları içinde çırpınan bu çocuk kalbini yemeye başladı.. Duygunun tadı şeklini kaybetti ve karın ağrısı bir sancı başından kanadı, durmadı.
Kendim için tasarladığım tüm kaçış manevraları sonucunda süratle bir duvara çarptığımın hissi tüm sinir uçlarımda yanmakta. Battı balık yan gider! Ve bu umursamaz, sapkın, tutarsız davranışlarımın mevcudiyetini istemeye istemeye korumaya devam ediyorum. Kahretsin! Prangalarıma tüm kuvvetimle bir balyoz vurmak istiyorum. Çemberlerin dışına çıkarak kendi oyunumu oynamak için can atıyorum!
Ellerinden tutup yüreğine konuşmayı becebilseydim belki..