?

Sorularından çıkıyorum hayatın

Bir kancanın kalbinden

Karıncanın rahmine düşen gölge

Sözde ağır duran sabaha karşılarla ölçülüyor


Oysa hiçbir şeyi yok

Tek numarası bulunduğu dibe tırmanmak olan adım

Topuğuna bastığın at

Ve alnında uyanacak bir baston

Biz artık dünyanın sakatlarıyla

Kırık faytonlar düşündeyiz


Üç yeni gün ekledim takvime

Kaybettiğim şeylerin içinden çıkıyorum

Bu yeni bir vaktin ezanı olsa

Bu başka bir makam

Çevirdiğim bu yanak öbüründen de başka

Bu sıranın ucu tatsız olaylara çıkıyor


Baltadan yapılmış bir putum belki

Çeliğe değen yerim karnımdır derim

Dikildiğim yer kesilmenin boşluğu

Ellerim annem

Ellerimin rahminden nasırlanıyorum kendime

Kendini bırak

Düştüğüm yeri unutunca diyorum ya bunu

Benim Kabem hatırlamak


Bir kancanın ucundan

Eser miktarda çabayla

Kilit renginde anahtar olarak

Vesikalık fotoğrafların sesine çıkıyorum

Hatrımda kal

Belki yüz kırık yılda öğrendik bunu

Unutmanın insanı boşluğa diken bir yanı var