Ruhumu kuyulara düşüren kader değil ki 

Yoksa yoksa Tanrı’nın insanları mıydı? 

Bencilliğin realist ressamları

Bakışları iğreti 

Elleri beddualar yetimi 

Hayal hırsızı dilleri 

İnsan yaşadıkça anlıyor kaderi 

Öyle ya Yusuf'u kuyuya düşüren kader miydi?

Kötülük de insanın kalbinde 

İyilik de insanın kalbinde yol alıyor 

Tanrım insanların neden böyle yangın 

Neden böyle kötülüğü baba 

Tanrım iyilik bu dünyada hükmünü yitiriyor mu? 

İyilik de insanın yüreğinde yol alıyor

Tanrım insanların neden dostluğa küs 

Fıtratında mı ola ki 

Yüzyıllardan beri kötülükle idam edilen 

Binlerce düş toprağa düştü 

çocukluk masumiyet mezarlarda filizlendi 

Yürek üstüne yürek ölümü düşündü 

Yangınlarla üşüdü 

Şimdilerde hüzünler evi yüreğim 

Şiirler çok şeyler söylediler yüreğime

Zihnim tırmaladıkça olanı biteni 

Şiirler susturdu kırık yüreğimi

Sarıp sarmaladılar tümcelerle 

Tümceler erişti eksik yanlarıma 

Eksik yarınlarıma 

Teğet geçti hayat ruhumu 

Bir gece de yıktı bütün umutlarımı

Karardı yüreğim aydınlığına hasret kaldım 

Öylece geçmişin kucağında kendimi avuttum 

Olmayacak eylemler biriktirdim 

Rüyalarımla yetinmeyi öğrendim 

Tanrım ben senin insanlarına yenilmedim 

Ben senin kader diye yazdıklarına inandım 

İnanmak yenilenmektir bazen 

Ve bazen de yenilmektir 

Sitemim hayata 

Yüreğim kıldan ince sana inanınca

Yüreğimin tecellisi ağıdı bu satırlar 

Yitirilmiş bir hayat var yüreğimde

Avuçlarıma sığdırdığım dualarla 

Koşuyorum bilmediğim yarınlara 

Kuyularda Yusuf'a kavuşma ümidiyle 

Aydınlıkta İslam'a sarılma hasretiyle