Umudu kurak topraklarda arayıp,

Yağmayan yağmuru suçlamışız.

Denizin berraklığına aldanıp,

Dibindeki taşlara takılmışız.

Yaslandığımız duvarları sağlam sanıp,

Yıkıntılar arasında sıkışmışız.

Giden geri gelecek ümidi ile,

Pencere önlerinde sızmışız.

Verilen bütün güzel sözlere inanıp,

Aslında sadece kendimizi kandırmışız.

Herkesi kendimiz gibi görüp,

Hak etmedikleri gibi davranmışız.

Hayatın şarkısını değiştirmek isteyip,

Başa sar tuşuna takılı kalmışız.

Pencereler ardındaki manzaraya bakabilmek için,

Hep cam kırıklarına basmışız.

Nedense biz hep,

Yaşıyor olduğumuzu varsaymışız...