Umut dolu bir sayfa bir kenarda. Yaprakları limon sarısını, kokusu portakal çiçeğini andırıyor. Kalemimi ipek satırlarda oynatıyorum. Boşluklara gök mavisi bir mürekkep doluyor. Göğe çıkarıyor her bir kelimem. Yıldızları daha yakından keşfetmenin hazzını yaşatıyor. Oradan aşağıya baktığımda dünya ne denli küçük ve sorunsuz görünüyor. Bulutların üzerinden seke seke satırlarımın arasına karışıyorum. Nokta koyamıyorum bir yere. Uzasın istiyorum bu neşe. Heyecan rotasını yüreğime çevirsin. Koyuyorum virgülleri bir bir satır aralarına.

Sonra, yavaş yavaş daha aşağılara iniyorum. Bir okyanusları seyredalıyorum bir büyüleyici ormanlara bakış atıyorum. Yüreğim göğünden inmek nedir bilmiyor. Diğer sayfalara bir türlü geçemiyor. Küçük bir yer edinen umutsuzluğa alan tanımıyor. Rengarenk sayfalarının kararmasına, sözcüklerinin güneşinden mahrum kalmasına razı gelmiyor.