Şiir, sonum olacak biliyorum
Suskunluğumu neşrettiğim bu tuzlu yazıların diyeti
Bir gün, beni anlama pahasını harcayan mahlukatların elim yargılarıyla
Ödetilecek
Biliyorum
Ey ki dünyevi aruzların kalbe zamklanmış hayaleti insan
Ben bir kuş oldum çocukken yüksek gerilmli direklerin tellerinde
Korkum, bayram parasıyla torpil patlatan özjenerasyon magandalarıydı hep
Şimdi o kuş, gagasında sıyırdığı zamk tadını yere tükürürken
Boynu, tatlı dille dokunmuş nefret kelamlarına bağlı
Eskaza bir yüksek gerilimli telde dolanık
Sarkıtılmamak için kanla bezenmiş yeryüzüne, çırpınır
Çırpındıkça, yüreğim arsız sözler düşünür
Ah bir dilime gelse, kıyametler kopacak, rahatlayacaktı bu dünya
Oysa, korkum patlayan ödüme gark olmuş
Kanat çırpıyorum, şuursuzca
Şuurum, yüreğinin rahmide dünyalıklar dölleyen mahlukatların kiracısı
Ve ben her döngüde acı ve özümle kavuşuksuz yapay vuslatlar kazanıyorum
Bir gün, ölümüm bir şiir sayesinde olacak biliyorum
Ruhuma içitilmiş terbiyesiz kelimelerin istifrasını yapacağım, biliyorum
Ve ben, beni anlama pahasını harcayan mahlukatların elim yargılarıyla yıkanacağım
Korkularımı direk tellerine çaputlar yapıp anıtlar kuracağım
Babam gurur duyacaktır eminim
Aslan oğlum, ne de güzel öldün
Oysa şiir bilmez hiç babam
Yine de, beni pahasızca anlayacaktır
İşte, şiirleşmiş bir veda mektubunun önsözünde okuşurken birbirimizi
Ki önsözler hiç bir elim yargıya maruz kalmamışken şimdiye dek...
12.04.2022-29.10.2024