Genç bir adam, geçirdiği bir kaza sonucu gözlerini hiç bilmediği bir dünyada açtı. Aynaya baktığında gördüğü yüz aynıydı. Ancak konuştuğu ana dil başka, etrafında ona seslenen ve onunla konuşan insanlar başka, içinde bulunduğu hayat bambaşkaydı. Gittiği yer, zenginlik ve statüyle çevrili bir dünya, tıpkı yıllarca hayalini kurduğu gibi. prestijli bir iş arzuladığı gibi bir çevre ve her şeyin mükemmel olduğu bir yaşam... Tanımadığı daha önce görmediği bir kadının ona sarıldığını hissetti. ''Çok şükür ki kurtuldun, iyileştin dedi kadın. Aylarca komada bilincin kapalı olarak kaldın. Şimdi aramıza döndüğün için çok mutluyum'' Adam aynanın önündeki düğün fotoğrafını gördü. Ama bu nasıl mümkün olabilirdi? Aynadaki yansımasına baktı adam memnun hissetti kendini. Böylesi tam hayal ettiği gibiydi. 

Başlangıçta her şey parlak ve canlıydı. Yıllarca hayalini kurduğu, başkalarının sahip olamayacağı her şey ona sunulmuştu. Güzel bir ev, lüks arabalar, onu her şekilde kollayan bir eş… Ancak anlamlandıramadığı bir şeyler vardı. Her zaman gülümseyen, hayattan keyif alan, ama içindeki eksikliği hisseden bir adam. Her şeye sahip olmasına rağmen, kalbinde bir boşlukla yaşıyordu.  Ve içindeki boşluk her geçen gün büyüyordu 

Bir gün, yalnız bir akşam yemeği sırasında, dışarıda yağmurun sesiyle yavaşça izlediği manzara onu derinden etkiledi. Birdenbire eski hayatını özlemeye başladı. O zamanlar, ne kadar mütevazı olsa da, hayat daha basitti, daha özgürdü. Geçmiş hayatındaki karısını, arkadaşlarını ne kadar sevdiğini daha derinden hissediyordu. Şimdi ise bu hayat, ona sadece lüks değil, bir hapsi de sunuyordu. Sadece paranın değil, yalnızlığın da içinde olduğu bir hapsi…  

Geri dönmeye karar verdi. Hayalini kurduğu o eski dünyaya, yalın ve basit hayatına geri dönmek. Her şeyden vazgeçmeye hazırdı, çünkü içindeki boşluk daha fazla dayanılmaz hale gelmişti. Bir kaza geçirmek için elinden geleni yaptı, ve bir gün... Geçmişin kapıları ona yeniden açıldı.  

Eski dünyasına döndü. Şimdi daha mutlu ve huzurluydu. Ailesinin, arkadaşlarının yanında olmanın, küçük ama gerçek ilişkiler kurmanın değerini anlamıştı. Her şey, yaşadığı o ‘başka dünya’daki gibi olmamıştı. Ama bu hayat, ona daha samimi ve gerçek bir mutluluk sunuyordu.  

Bir gün, eşi ve arkadaşlarıyla birlikte bir kafede otururken, genç bir kadın onlara katıldı. Oturduğu sandalyeden arkasına döndüğünde gözlerine inanamadı !Eşinin yanında kendisine gülümseyerek bakan kadını çok iyi tanıyordu! ''Sizinle daha önce tanışmış mıydık , ilginç ama sizi tanıdığımı hissediyorum'' dedi kadın elini uzatarak. Kibarca elini uzattı adam, ellerinin titremesine mani olamadı Kadının ellerinde bir kıvılcım hissetti... O an, zaman bir saniyeliğine durdu. Bu genç kadın paralel evrende evli olduğu kadından başkası değildi.  

İlk başta inanmak zor geldi. “Nasıl mümkün olabilir?” diye düşündü. O dünya, o kadın, onu bekliyor muydu? Bir başka hayatta, başka bir kaderde, birbirlerinin ne kadar derin bir parçasıydılar. Şimdi, bu karşılaşma, onları nerelere götürecekti?  

Şimdi, hem geçmişiyle hem de bu yeni hayatıyla yüzleşmek zorunda kalacaktı. Onunla birlikte olacak mıydı yoksa geçmişin hatıraları, tekrar paralel dünyaya mı çekilecekti

Bu şekilde daha kaç farklı yaşamımız vardı bilmediğimiz?