Ben insanlara güvendiğimden beri kitaplar küstü bana.

Defterler yüzünü açmıyor.

kalem bir köşede öylece bekliyor, yalvarıyor sanki bana.

kahve içmeye vakit yok,

birini dinlemeye

dışarıda yağmuru izlemeye,

oturup sohbet etmeye;

hep bir yoğunluk, vakitsizlik

ne diye bu bereketsiz vakit

zamanım doldu diye mi?

ne geçti ki ömrümden

iki üç insanın verdiği kazıkla mı diğer dünyaya gideceğim?

yollar kalabalık.

habire kırmızı ışık yanıyor sol göğsümün tepesinde

ellerim çalışmıyor

kafamda binbir düşünce geçiyor alt yazı gibi

oku okuyabilirsen

dök kağıda yazabilirsen.

lafugüzaf ettim

usumda laf çok,

ama çevremde yalnızlık diz boyu

içim ıssız, dokunan yok.

birkaç kırık var heybemizde

biraz da umutsuzluk

yoksulluk da hep cebimizde

okumayanı okumuyorlar

dinlemeyeni dinlemiyorlar, çıkar dünyası bura.

iki taksi çeviremediğin dünyada nereye gideceksin sahi?

parasız gideceğin, seni olduğun yerden alabilecek tek kişi, ölüm meleği.

gittiğin yer çiçek bahçesi mi orası muamma.