Bir gidip bir gelen,

bir sıkıp bir gevşettiğin.

Durmadan toparlanıp dağılan,

bir bütün, hem de kalabalık olarak,

içine girip çıktığım,

gelip geçtiğim sonsuz durağanlık,

ruh.


Pencerenden baktım.

Parçalanıp birleştim.


Bir ses dedi sus diye, susmadım, sesimi sevmiştim.

İçerimden içerime akan bilgiyi kesmiştim.


Ne mümkün anlatmak

hiçbir şeyin, bir diğerinden kutsal olmadığını.

Bir şeyin değerli, bir şeyin değersiz olmadığını

anlamak ne mümkün.


Tümü toprak ve sudanken eşyanın.

Ateşin ıstırap,

ıstırabın pencereyi açabilmek için olduğunu doldum.

Harlı bir nesne gibi doğdu nefes,

korktum,

çok korkmuştum.


Zaman durdu, ciğerlerim doldu, gökyüzünü yutmuştum.

Kendimi kendimle değiştirip, kendimi bulmuştum.


Açıldı pencerem.

Kapandı pencerem.


İnsanın en büyük ödülü.

İnsanın en büyük cezası.

Unutmak.


İnsanım

yönünü gördü.

Hayvanım,

yolunu bulacak.



R Hüseyin Akın