İnanıyorum ki sevgilim bir gün, bir pencere sana doğru açılacaktır. Bağrı açık bir pencere. Şafak henüz yeni yeni sökmeye başlamışken hem de. O sabah gelene kadar bekleyeceğim. Büyük bir inanç içerisinde bekliyorum o günü sen gelinceye dek... Elbet sana karşı açılacaktır pencere ve güneş, altından bir kumaş gibi kaplayacaktır gökyüzünü. Kuşlar, ufak işlemesi olacak bu güzel elbisenin. Öyle bir zaman geçmiş olacak ki bulutlar saçların gibi görünecek. Sen ise bütün ihtişamınla giyeceksin bugün elbisesini. Kavrayacak inceden belini zaman. Sanki, kıvrımını rüzgâr veriyor belinin, hatta vücudun bütün hatlarının... Kaşlarından bir çizgi çekiliyor ufkun göründüğü yere. Sonrasında mavi, makyajın gibi duruyor. Sen gökyüzü oluveriyorsun!
(Ve Tersine, sayfa 31)