her şeyi siliyorum hafızamdan,

havva adem'i niye sevmiş?

adem o elmayı niye ısırmış?

dünya adem'in cezasıysa,

asıl cehennem dünya mıymış?

her şeyi siliyorum.

kendi fotoğrafım ve çengelli iğneyle,

yalnızlık ömür boyu asıldı yakama.

başı sonu olmayan bir merdivenin ortasında

küçük bir kız çocuğuyum.

hayat biraz karmaşık ve tekdüze bir yandan.

her şeye kapatıyorum gözlerimi,

sen kalıyorsun yine de.

boşlukların amansız çıkıntılarında,

bir akşamüstü sesini duyma telaşında,

yüzünü unutmakla, seni hatırlamak arasında

yarım yamalak kalıyorsun.

ki zaten hiç tam kalmamışsındır,

sen benim yanımda ve dünyanın herhangi bir yerinde

tam anlamınla var olacak bir cesarete

-ve evet utanmıyorum-

o kudrete hiçbir zaman sahip olamamışsındır.

seni kocaman gözlüklerle,

yere göğe sığdıramadan sevdim.

aslını gören herkesle kavga ettim,

aslını reddedene düşman oldum.

dinim de, dergahım da sendin.

beş vakit karşında senden sevgi dilendim

iman ettim, iflah olmadım.

ta ki sen kendi ellerinle,

cebren itene kadar beni hayatından.

her şeyi kabul ediyorum,

pervaneye kelebek

sisifosa tepe

kendime celladım.

sevgim bitti, kavgam dindi.

seni özledim, nasılsın?