Ülküdaş tepemizde güneş bir mızrak boyu
Kandan kanatlar takıp efem göğercin oldu
Komadın giderekten erlikten bir pay bize
Nasibimiz peşincek dilde ilenç kalmakmış
Yarım kaldı zeybeğin kör bakışlar içinde
Efem demek yaşamak gül açmadan solmakmış
Bakın efeme hele kurt soluklu efeme
Dağ yıkar kollar Ferhat ve gözler mızrak gözler
Sağnak yağarken bela her kişi bir köşede
Meydandan büyük efem bir baksa kalp tökezler
Arsız sanır drama kahramanlık denen şey
Çakallar cenderesi bir kurt ki bir başına
Demir kalpler önünde ki efem bey efem hey
Söz mü ürkmek neymiş gam bir çığ gibi kavgada
Ete diş geçirmenin düşüyle kudurganlar
Kandılar pak kanına gürz duruşlu efemin
Rüyası bölünenler safına katılan var
Artık nişanlısında yarım kalmış bir yemin
Efem cay atlanarak ıramaktan uzağa
Hiç olmazsa bir türkü çağıracak kadar kal
Tek kerede tütünü terk ettiğin imanla
Dinel düştük yerinden bakma bayrak gibi al
Komadın giderekten erlikten bir pay bize
Nasibimiz peşincek dilde ilenç kalmakmış
Yarım kaldı zeybeğin kör bakışlar içinde
Efem demek yaşamak gül açmadan solmakmış
Ülküdaş tepemizde güneş bir mızrak boyu
Kandan kanatlar takıp efem göğercin oldu
Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun aziz hatırasına.
Ayarsız Dergisi, Ağustos 2022.