Sevgili kağıt!

Sorun çıkarma, bir şeyler saçmalayıp gideceğim. Ancak bir sorun var gibi çünkü ben ne saçmalayacağımı bile bilmiyorum. Beni bekleyen bir şey olması güzel bir şey, iyi hissettiriyor. Birkaç cümle yazdıktan sonra kalemimi bırakıyorum. Unutuyorum her şeyi ve beyazlığına kapılıp kayboluyorum. İşte sen kağıt, bekliyorsun o anda. Bana ne yapacak diyorsun. Tek bildiğin şey, siyah bir kalemle karalayacak olmam seni. Karalamam bittiği an beni çekip götüren beyazlığın da kaybolacak. Sonunda sen de benim gibi olacaksın. Pisliğin teki olacaksın. Sana bakan, yazdıklarıma bakan, yazımın çirkinliğine bakan, senden tiksinecek ve o saf halini arayacak. İşte tam da benim gibi olacaksın. Ben bile o saf halimi arıyorum.

Benim de üzerimde bir doktor yazısı var. Ben mutlu oluyorum, doktor yazısıyla. Benden başka da seven yok, galiba. Sonu kötü bitiyor, benim üzerime yazılanların içerisinde anlaşılmayan birçok şey var. Güzel olan tek bir şey var aslında. Güzel olan şey, sonuna üç nokta koyulmuş olması. Son bir kelime yazılabilir. Belki de birçok şey yazılabilir. Belki daha önce yazılan tüm yazıyı unutturur. Masal gibi, film gibi, roman gibi... finali önemli. Senin de sonuna üç nokta koyacağım ki umudun olsun.

Umut, hiç kalmadı dediğin anda bile kocaman "varmış" diye farkına vardığın bir şeydir. Umut, nefes aldığın her an seninle olur. İyi bir şey, umut. Yaşama sebebin olur, umut. Gülümsetir bazen acı da olsa ama hiç gülmemekten iyidir. İyi geleceğinden eminim. Yarıdan çoğun doldu, güzel kağıdım.

Bundan sonra ben de mutluyum. Biz insanlar tuhaf canlılarız. Siz nasılsınız bilmem. Biz, öyle pislik canlılarız ki kendimiz kötü de olsak karşımızdakini kendimize benzetmek isteriz. Bu benzetmeye çalıştığımız şey bir kağıt olsa bile benzetmek isteriz. Farklı olmayı istesek bile bizden farklısını sevmeyiz. Hep bir şeyleri, birilerini değiştirmek isteriz. Sonucunda başarılı olamayız ve kaybederiz. Şu an seni kendime benzetememiş olsaydım, mutsuz olacaktım. Yırtıp atacaktım ya da yakacaktım seni. Mutluyum çünkü kendime benzettiğim bir şey var. Sen varsın. Pisliğin tekiyiz artık, herkes gibi ama en azından biz bunu söyleyebiliyoruz.