Bir zamanlar kalbimde yanan o ateş,

Şimdi küllerle dolu, sessiz bir düş gibi,

Öyle kördüm ki, gerçeği görmeden geç,

Bir rüyanın içinde kayboldum, dipsiz

bir uçurum gibi.

Gözlerin ne çok şey vaat etti bana,

Sözlerin ne kadar tatlı, ne kadar yanıltıcıydı,

O an bilemedim, kalbim aldatılacak kadar saf,

Sevginle yaralandım, hiç

kapanmayacak kadar derin bir yara gibi.

Şimdi yalnız sessiz bir pişmanlık var,

Geçmişi getirememenin ağırlığı,

Sevda mıydı bu, yoksa bir yanılsama mı?

Aşka düşmenin bedeli, kalbimde bir pişmanlık ağı.

Ve beddualar ettim, içimde saklı kalmış fırtınalar gibi,

Duyulsun istedim, sustukça büyüyen sancılar gibi,

Kabul olacak, biliyorum, zaman dönecek bana,

Geriye yanmış köprüler ve bana verdiğin acı vedalar kalacak.