Pişmanlık nedir? Pişman olmak size nasıl hissettirir? Ya da ne renktir mesela bu duygu? Yaptıklarınız karşı tarafı kırdığı için mi pişman olursunuz yoksa o saatten sonra daha yalnız bir insan olduğunuz için duyduğunuz bencilce bir his midir pişmanlık?

Eski halinizi özlemek midir? Eski sizi, anları, duyguları... Pişmanlık özlemek midir ki?

Bana kalırsa pişmanlık; özellikle yalnız kaldığınızda kalbinize batan o soyut iğneler, -hepimiz bu iğnelerin nasıl can yaktığını biliriz- içinizde gittikçe büyüyen garip bir boşluk veya ironik bir şekilde garip bir ağırlıktır.

Durduk yere boğazınız düğümlenir, konuşamayacak gibi hisseder, ağlamamak için tutarsınız ya kendinizi -zira etrafınız çoğunlukla müsait değildir- işte aynı öyle bir histir. Pişmanlık size ağırlık olur, omuzlarınıza çullanır yük olur, ellerinizde bir titreme, gözlerinize doluşan damlalar olur. Yatağa yaptığınızda uyuyamama sebebiniz, gün içinde etrafı dahi endişelendiren bir yalnızlık olur. Kimi zamanlar gecenin bir yarısı kalkıp bulduğun ilk deftere bir kaç kelime karalamak olur pişmanlık. Öyle uzaklara dalıp gidersin, içinde garip bir his büyür, o bitmek bilmez düşüncelerle derin bir iç çekersin ya, işte o düşüncelerdir pişmanlığın.

Bana "yahu bu kadar anlatıyorsun da nasıl geçer bu pişmanlık" diye sormayın, bilseydim şuan bunları yazıyor olmazdım sevgili okur. Hoş, belki zaman dediğimiz değişken yapı gerçekten her şeyin ilacıdır da değişip yara bandı olur bizlere. Zaman geçtikçe pişmanlıklarınız azalır veya sizi rahatsız etmemeye, kapınızı çalmamaya başlar; kim bilir?