Hep şey mantığındaydım: bir enstrüman çalacaksam bu, taşıyabileceğim, yanımda olabilecek, sadece bir enstrüman değil de dost olacak bir enstrüman olmalı. Kemana karar verdim. Tabii bizim kültürler bunlara çok elverişli ortamlar sağlamaz. Uyguna ya da ücretsiz belediye kurslarına baktım, yoktu. Bir anda piyano kursu çarptı gözüme. Ama aklımda soru işaretleri... piyanoyu yanımda taşımam imkansız, hem büyük hem ağır bir aletti. Kendi içimde bu durumu hallettim ve belediyenin bir kursu vardı, orada başladım. Başladık ama ben nasıl heyecanlıyım! Birkaç not verildi, bunlar okunacak diye. İkinci derste piyano başına geçtik. Piyano çalanlar bilirler ki ilk derslerde o serçe parmak asla inmiyor. Kaslar normal şekilde çalıştığı için henüz piyano tuşlarıyla bağdaşamadı. Sağ el baş parmakla do notasına dokunurken serçe parmak, çay içerken bardaktan narince kalktığı gibi kalkıyor tuşlardan ama tabii bu yanlış. Parmakların uyum içinde olması, kuğunun gölde süzüldüğü gibi piyano tuşlarında süzülmesi gerekir. Bir gün, iki gün derken bir ay oldu. Hocanın işi çıkıp gelemeyeceğini söylediğinde içimdeki kelebekler nefessiz kalıyordu sanki. Bu kadar heyecanın yanında korku hiç mi yoktu, elbette ki vardı, hem de heyecanım kadar. Birbirini öyle güzel bastırıyordu ki bu iki duygu, ben bile hayret ettim. Notaları yavaş yavaş kavradık, iki elle notaları çalmaya da geçtik. Hoca ne dese beğenirsiniz? "Buradaki çalışmalar artık yeterli olmayacak, sizin evde de çalışmanız gerek, bu yüzden piyano ya da org almalısınız." İşte korktuğum en büyük şey. Bir piyano almak mı? 

...

Birkaç gün geçiyor, bir arkadaş "piyano alıyorum hocam", öteki geliyor "gelecek ay alacağım" diyor, bende daha bir şey yok çünkü alamam ama alamayacağımı kendime bile itiraf edemiyorum çünkü üzülürüm, yıkılırım. Baktım zaman ilerliyor ve bu kadar çalışma bizi ilerletemeyecek; veda ettim kursa, hocaya, kurstaki piyanoya.

Şimdi bir videoda ya da herhangi bir yerde ne zaman keman ya da piyano görsem buruk ama heyecanlı, hevesli gülümsememle notaya eşlik ederim. Çalan kişinin parmakları tuşlarda dans ederken benim gözlerim, kalbim, ruhum dans eder o tuşlarda.