Merhaba sevgili. Ben öğretmen. Ruh adamın değindiği o adam benim. Bu sabah saatlerinde kapımın önünde yatan bir adam gözüme çarptı. Kirli paltosu, uzun saçları, birbirine karışmış sakallı bir adam. Hemen koşup kapıyı açtım. Acele etmemin pek bir önemi kalmamış açıkçası. Saatlerce o soğuk merdivende oturdum. İçtiğim sigaraları saymakta güçlük çektiğim oldu. Kafayı yememek elde değil. Koskocaman bir adam yere uzanmış hiç kıpırdamadan öylece duruyordu. Her şeyi kelimelerle izah edebiliriz bence. Ya ölüm? Bunu hangi sanat adamı kelimelere sığdırabilecek yeteneğe sahip? Elinde bir defter vardı. Sıkıca sarılmış bırakmıyordu. Defteri aldım. Son yazdığı satırları çevirdim. Birkaç gündür iş yerinde sürekli tartışıyoruz kendisiyle. Diğer insanlarda aşk adamın üzerine fazla gitti. Çok sabırlı biriydi kendisi. Sabrı taşınca önüne kim gelse tanımazdı. Yine önüne kimse geçemedi. Bende kalacak bir yeri vardır diye düşündüm. İş yerinde kalıyordu. Salak olduğum için gel bende kal diyemedim. Şimdi merdivende beraber oturuyoruz. Senden vazgeçtiğini falan düşünme sakın. Sana ulaşmak için gereken şeylerden vazgeçen bir adamdı kendisi. Parasız, pulsuz, sigara ve demli çayıyla tanıdık biz onu. Tozlu kitapları karıştırmaya severdi. Ah, ne salağım. Zaten kendisi de bu konuyu dile getirmiş. Defterin arta kalan yerlerini doldurmaya çalışıyorum. Ben aşk adamın yazdığı gibi yazamam. Bazen diyoruz. Böyle olmasaydı daha iyi olurdu. Güzel kelimelerle süslenmiş bir aşkın soğuk bir merdivende bitmesine ancak benim gibi hiçbir işe yaramayan insanlar şahitlik eder. Kaç tane sigara içtiğimi bilemiyorum. Bakkalın oğluna çaycıya haber vermesini söyledim. Bir anlığına odağım kırıldı. Artık çaycıya iyi sözler yok bilmeyen kadın. Ağzının ortasına güzel bir yumruk atacağım. Ondan da bana bir yumruk atmasını isteyeceğim. Asıl korkak olan biziz. Evimizi derin bir adama açamayacak kadar korkağız. Benciliz, hiçbir işe yaramayan paralı militanlarız. O böyle söylerdi bize. Ne için yaşıyorsunuz? Şuan neyi fark ettiğimi bil. Hiçbir şey için yaşamıyoruz bilmeyen kadın. Gözlerimden sular yerlere ulaştı. Senin kim olduğunu bilmeni istemiyorum. O böyle istiyordu. Şu andan itibaren hiçbir şeyin pek bir önemi yok. Tarihinde, seninde, benimde... Benim gitmem gerekiyor. Arkadaşımla merdivende yan yana son bir defa oturmak istiyorum. Gözlerim bulanık görmeye başladı. Dostumu yanıma taşıdım. Bu yazdıklarımı onun da görmesi gerekiyor. Sayfaları tek tek çevirip gösterdim. Umarım, onay vermiştir. Sıkıca sarılmam ve sahip çıkamadığım dostumu uğurlamak istiyorum. Hoşçakal bilmeyen kadın.
PLATONICON
Yayınlandı