Merhaba sevgili. Sana daha fazla ne anlatabilirim? Bu mektubumla sana olan sevgimin kâğıt kısmını sonlandırıyorum. Bu benim için oldukça zor. Senin için bir önemi yoktur bilmeyen kadın. Ben uzun uzadıya olan aşk dolu laflara karşıyım. Yeteri kadar anlattım. Yaşamak için bir neden arıyordum ta ki karşıma senin masum yüzün çıkıverdi. Artık bir neden aramıyorum. Her günümü masum yüzünü düşünerek geçiriyorum. Bugün kendime kalacak bir yer bulmam gerekiyor. Aşağıdaki camiye giderim belki. Belki bahsettiğim viran eve giderim. Artık telaşlı insanlara çay dağıtmıyorum. Tozlu birkaç kitabı yanıma aldım. Gözlerim yorgun düşüne kadar kitapları okurum. Şiirlerden yine haber yok. Olsun, hiç kimseden haber beklemiyorum artık. Belki bu mektupları bir gün okursun. Okuduğun vakit çoluk çocuğa karışmış bir anne olabilirsin, olmalısın. Ben senden ümitli olduğum kadar kendimden ümidimi kestim. Yanan sigaralarla senin bir ortak tarafın yokmuş bilmeyen kadın. Ben korkaklığımı sana yansıtarak bu durumdan kurtulmaya çalışan bir korkağım. Yanan sigaralarla benim bir ortak noktam var bilinmeyen kadın. Daha önce bahsettim. Bu konu tekrar ederek kelimeleri incitmek istemiyorum. Büyük bir ihtimalle kimseyi incitmek istemezken kendi canımı nasıl bu kadar yaktığımı soruyorsun? Cevabım yok. Her sorunun bir cevabı olmak zorunda değil bilmeyen kadın. Bu söylemi dağa, taşa, bitkilere söyler misin? İnsanlar her sorunun bir cevabının olması gerektiğine inandığı için bu söylemimi onlardan uzak tut. En azından her soruya cevap arayan insanlardan uzak tut. Seni birkaç gündür sürekli görmeye geliyorum. Keşke biraz cesaretli olsam. Arkadaşlarınla eğleniyordun. Bende bir ihtimal olarak karşına çıkmak istemedim o an. Üzgün olsaydın da benim gibi bir korkağın karşına çıkacağını sanmanı istemiyorum. Bu metinlerin içerisine kelimeleri dökerken saçımı yolmamam imkansız. Kendine korkak demenin düsturunu yakalamış bir korkağım. Bazen cesur olsam diyorum. Sonra beş parasız, kirli paltosundan ve iki üç beş para etmeyen şiirlerin sahibi olduğum aklıma geliyor. Ya sonra ne oluyor? Sen kimsin oğlum diyorum kendi kendime. Ben satılık değilim bilmeyen kadın. Ben ona buna boyun eğenlerden değilim. Ben isyankar bir korkağım kısaca. Sırf bu yüzden hayatım alt üst oldu. Ben iki odayım. Birinde darmadağın yaşıyorum diğerinde derli toplu yaşıyorum. Sen ikinci odaya daha layıksın. Bu mektupları iki sebepten ötürü bitiriyorum. Birincisi başka bir şehire gitmem gerekiyor. İkincisi şiirlerin habersiz kalması canımı sıktı. Birçok sebep daha eklenir. Senin düzenli bir hayatın var gördüğüm kadarıyla. Ben senin sözde düzenli hayatını işgal edecek kadar paralı bir militan değilim. Bazen senin hakkında kendi kendime konuşuyorum. Biz takım olabiliriz diyorum. Diğer ihtimalleri göz önünde bulundurmadan sevmeye çalışıyorum seni. Biz senle maça çok geriden başlayacak olarak bir takımız. Senin başka bir kulübe gitmen gerekiyor açıkçası. Seni sevmekte hiçbir zaman kusur etmedim. Kusurlu olan benim beş kuruşu olmayan bir adam olmam. Tarihte birçok aşk hikayesi var. Birkaçını duyduğunu düşünüyorum. Hatta biliyorum. Bizim tarihte yerimiz yok bilmeyen kadın. Tarih olup bir köşede hor görülen iki kişi olmamak adına sana olan bu korkaklığımda ısrarcı oluyorum. Olmayacak bir hikaye için kelimeleri incitmenin ne anlamı var? Ne anlamı var? Aslında bunu en başında kendime itiraf edip seninle tek taraflı olan ikiye yolculuğumdan vazgeçmem gerekirdi. Her şey istem dışı gerçekleşti palavrasını atmak istemiyorum. Her şey benim isteğim doğrultusunda gerçekleşti. Belki şiirlerden haber gelirse diye düşündüm. Belki bu mektupları da bir yerlerde görür okur insanlar diye düşündüm. O zaman bir çulsuz olmaktan kurtulacaktım. Soğuk hava beni senden vazgeçirmek için didinip duruyor. Soğuk havanın bilmediği bir şey var. Benim senden bu satır aralığında vazgeçişim bütün soğuk havalara meydan okuyor. Ben senden vazgeçmiyorum. Ben paralı bir militan olamadığım için senden vazgeçmek zorunda olduğumu düşünüyorum. Ben kendime yetemiyorken nasıl ikiye ( belki üçe) yeterim? Ben sorumluluk almaktan kaçan bir korkağım açıkçası. Gerçekleri konuşalım. Nereye kadar kendimizi kandıracağız? Diğer insanları paralı militan olmakla suçluyorum. Ben neyim? Koskocaman bir sıfır. Bir olmayı bile başaramayan bir sıfır. Onlara da hak veriyorum. Bir yere kadar mücadele etmek istiyor insan. Hep böyle olmamış mı? Kendimle yüzleşmek canımı yakıyor. Seni sevmeye devam edeceğim. Sadece sözlerimi senden sakınmaya başladığımı sana duyurmak istiyorum. Bir sıfırın bir ağacın katili olmasına karşıyım. Koskocaman bir sıfır... Koskocaman... İnsanlar tarafından bir köşeye bırakılmış bir sıfır. Kendi uğraşı olmayan bir sıfır. Ben bu kadar sıfırın içindeyken nasıl bir edeyim bilmeyen kadın? Nasıl ikiye tenezzül edeyim? Daha fazla uzatmak istemiyorum açıkçası. Şuan kötü bir hisse kapıldım. Buzullar kadar soğuk içim. Dışım magma kadar sıcak. Bu karmaşaya rağmen sana olan duygularımı dillendirmem bile büyük bir başarı. Hoşçakal bilmeyen kadın. Bu yazıları öğretmene teslim etmek için yola çıkmam gerekiyor. Kendime yatacak bir yer bulmam gerekiyor. Telaşlı insanlara hizmetimden dolayı kazandığım birkaç kuruşla şehir değiştirmeyi düşünüyorum. Belki şiirlerden bir haber alırsam geri dönerim. Belki yaptığım şey benim gibi büyük bir sıfırı pozitif bir sayıya ya da sayı yığınına dönüştürür. Daha fazla diyecek bir şeyim kalmadı. Ne gülünç! Benim için klasik müzik dinle ve tozlu kitaplarla dünyayı anlamaya çalış. Bu senden son isteğim olsun. Bir de her sabah bir tanecik sigara iç. Vazgeçtim, içme. O masum yüzünün yaşlandığını düşünmek istemiyorum. Öğretmenin evine sabaha doğru erkenden bu yazdıklarımı bırakacağım. O bir yolunu bulur. Bende bir yolunu bulmaya çalışacağım. Hayal ettiğim şeyler gerçekleşirse geri dönmeyi düşünüyorum. Seni dillendirmeden seveceğim bilmeyen kadın. Seni kelimeleri işgal etmeden seveceğim bilmeyen kadın. Seni kimseye haksızlık etmeden seveceğim. Benim kimselerim şu savurduğum beş para etmez kelimeler sevgilim. Seni zamanın ve mekanın kalktığı yerde bile seveceğim. Koskoca adamdan koskoca yaşlar aktı gözlerimden. Sana bir şiirle veda etmek istiyorum.



Sabahın köründe uyandım

Odayı işgal etmiş ruhun

Haber vermeden çay koydun

Haberim olmadan sana sevgi borçlandım


En iyi şiirleri bir kenara bırak

Sana şiir yazan kalemleri kırdım

İsyankar kalemler çıkageldi

Senin için kelimelerle savaştım


Neyse..

Buruk kalmış sevgiler

Yarım kalmış hayatlar

Yaşamadan bir kenara bırakılmış ruhlar

Saat gecenin bir vakti

Kafamın içinde dönen akrep ve yelkovanlar

Bir de sen

Sadece sen


Gitmem gerekiyor. Hoşçakal bilmeyen kadın. Tarih tek taraflı yazılan saplantılı mektuplar günü. Saat saplantısız bir adamı kim olduğunu hiçbir zaman bilemeyecek bir kadın geçiyor.