dünyayı geçimsiz kırlar sarıyordu

ne ağacın dalına ayıracak vakti,

ne meyvenin ağzımda dağılacak yeri vardı

sabahı zor ediyorduk böyle günlerde

gece kirli bir kan gibi dolaşıyordu damarlarımda

ciğerlerime geldiğinde nefesime dolanıyordu

ciğerlerimdeki karanfili dişlerinde çürütüyordu bu toplum

yalnızlığım, yazmasını koynumda unutuyordu

ne şiire yetebiliyordum ne kendime

bu şüphe denen şeytan meyvesini

insanlar ne zamandır elinde tutuyordu


kaç akşamdır uyumadım ve milyon yıldır yalnızım

tanrı'nın en yakın arkadaşı da olamadım üstelik

hiç iyi şiirler de yazmadım üstelik

gençliğim kör bir usturayla kesilmedi hiç

ve şüphenin iltihabına uğramadı ciğerlerimdeki karanfil.