-biricik anneme-
gökyüzünü bilmez tüfekler
bombalar tanımaz yıldızları
çünkü hiçbir er
bakamaz emirden yukarı
çünkü sadece verileni taşır vazolar
vazolar askerlerin en sakin akrabaları
-neyi değiştirebilirim?-
duruşun göklerin en asil
gözlerin
ölümün en ihtişamlı fotoğrafı
-nasıl unutabilirim?-
hiç üzerinde çiçek açmaz: tomruklar
hep aynı çeşit kereste çıkarır onlardan
çünkü fotosentezi beceremez marangozlar
çünkü her çiçeğin yüreğinde ismin var
–nasıl saklayabilirim?-
güldün ve gördüm
ne kadar acı verirmiş intihar
dinledim
gülüşüne endeksli kurlar
naylon hışırtısı makamında memurlar
yüz yirmi taksitli tanrılar şehrinin
kutsal şarkısına başladılar
-ne diyebilirim?-
yol gösterilmişti
asfaltı parselleyelim derken unuttular
bölünecek yer kalmadığında: mezarlar
toprağın altı da üstü de aynı renkken
anladılar
başından beri
bir et parçasında mahpustular
-nereye gidebilirim?-
güneş karatmadı tenimi sabah
uyuyakalmadım akşam yorgunluktan
havsalam almadı ellerini
tarlaları betondan mukaddes kılan
ellerin ki ah
–nasıl tanımlayabilirim?-
rüyalarına müşteri çıktığından beri
katlettiler
paradan değersiz tüm saatleri
defnettiler ömürlerini parayla
her ölüm yıldönümünde şehrin
merasim tertip ettiler meşru cinayet için
sonra yine kutsal şarkı, sırayla…
yazılırken şehrin karanlığında
mersiyesi bebeklerin
popüler bir puttur artık cesedin
–nasıl kırabilirim?-
betonlar kutsallaşıyor her çaresiz sorumda
şiir
kuru bir tıkırtıdan geçmiyor ileri
ve ölü şehrin efendisi gözlerini kapadığında
ne kalır bana o ihtişamlı ölümden geri
–kime anlatabilirim?-
çiçekleri kuruttular
artık ne bekleyebilirim vazodan
çocuk cesedine tecavüz edilmemiş
diye sevinilen bir dünyadan
ne bekleyebilirim?
-ne bekleyebilirim?-
Murat TÜRKCAN
Murat Türkcan
2024-05-10T22:37:43+03:00Bu şiir, Yedi İklim dergisi Temmuz 2023 400. sayısında yayınlanmıştır.
Haneke
2024-05-03T02:43:26+03:00İyi şiir.