Her şeyi anlamsız bulup
Bir an'a sıkışan anlam yağmuruyla ıslanırken
Yarım ağız sözle susup
Suskunluğumda boğuldum.
Ne bu şehir ne bu insanlar aynı kaldı!
Planlanmayan aksilikler
Makyaj gibi suratıma yakıştı.
Masal tadında yarınları beklerken
Distopya tadında gerçeklere alıştım.
Aynılıklar, ayrılıklar içinde usandım.
Kavuşmak bir bardakta ve ben kana kana susadım.
Dünden artakalan yarındım
Bölünen hayatım oldu, ben kalandım.
Yirmi dörtlük dilimin üçüncü çeyreğindeyim
Sonbahar ölümle geldi ve ben evimdeydim.
Depresifin teki atlıyor aklımın uçurumundan
Artık itfaiye bile geçmiyor yakınımdan.
Dudağım oynamadan edilen yeminlerim
Zihnim olmuş fay hattı
Ardı arkası kesilmeyen depremlerim
Mehter misali bir ileri iki geri
İstemesem de yaşıyorum bazı şeyleri.
Oyuna çağrılmayan arkadaş gibi
Küstü mutluluk kuşları
Uçmuyor artık gökyüzümde
Fabrika bacaları sarmış gönül şehrimi
Gri tülden hallice kirlenmiş yirmi beşim.
Günahlarımla kirlettim tuvalimi
Beyaz boyalarımla temizlenmez hissi
Dudak payı bırakmadan doldurmuş
Amiyane tabirler zihnimi.