İntikam yok. Kan yok, savaş yok. Üslupsuzlara bir cellat var, kendini bilmezlere türlü işkenceler, kanatlarımızı kıranlara müebbet var. Siz, önceki cümleden alınanlar; korkunuzu ölüme saklayın. Bundan sonra yaşayacaklarınız ölümden sonra yaşayacaklarınızın yanında ucuz bir kafede içilen kahve yani ikramı gibi tatsız olacak yalnızca. Lüzumsuz münasebetiniz getirecek tez sonunuzu. Sizleri acıyla katmanlandırılmış bilinç boşluklarımda zevksizce ağırlamaktan keyif duymayacağım. Varoluş sebebinizi dahi yerine getiremeyişinizden kaynaklı yalnızca benim değil, eşi benzeri bulunmayan düzen-i âla'nın da sizlerden hesap soracağını bildirmekle yükümlüyüm. Akılda kalanları geride kalanlara değişeceğimiz bir sıra mevcut olacak. Düşük sol göz kapağıma yük, sırtıma kambur, yaşama hevesime mâni ve tabii en çok da boğazıma yumru olanlar; sizleri diğerlerinin aksine bilinçüstü mahşerimde ağırlamaktan keyif duyacağım.
Bütün bu yargılamalarin ardından, sevgili dostlar; yalnızca tek bir kişi suçlu çıkacak. Yalnızca tek bir kişi tüm bunları hak etmiş olacak. Tek bir kişi bütün herkesin yükünü omuzlanıp cezalarını çekecek. Bu cezaların kefaretinin ödenme süresi, yaşadığım süre boyunca uykuya dalmak mecburiyetinde olduğum bütün geceler olarak belirlenmiştir. Kefareti ödemekle yükümlü olan kişi, yukarıdaki metinde belirtilen ve belirtilmek mecburiyetinde bulunulmayan bütün zanlılara suc işleme hakkı tanımış, suç mahallini onlar için hazırlamış ve mağdur kişiyi de yine kendisi belirlemiştir. Kişi aynı zamanda bu yargı toplantısı da kendisi hazırlamış suçlu ve suçsuzu kendisi seçmiş olmakla birlikte mağdur olarak da kendisini sevmiştir. Buraya kadar anlaşılmayan tüm cümleler için jüri üyelerine özrümü sunarak açık konuşmam gerekirse; okuduğunuz bütün yazılarda da olduğu gibi, her ne kadar büyür ve güçlenirse güçlensin bu yazar kişisi kendini suclamaktadir. Çünkü kendisine yapılmış her şeye müsaade etmiştir. Siz her ne olursa olsun size yapılacak hiçbir şeye müsaade etmeyiniz. Kamuoyuna duyurulur. Saygılarımla, zelis
270724