Bindiği atın kanatları kalkan oldu ona
Buna inanırız
Korkunç bir açıyla sarkarken mızrağı
Boyadılar
Kendini hareket ettiğine ikna etmiş bir denizi Bir önceki savaştan kalmış bayat dalgalarla
Sesi de fosfor kokuyor
Yakasında Gazze ve
Felluce’de bir akşam
Sakat bir at umudum
Alyoşa da denebilir
Üstelik pataklanmış yine
Paganlardan kaçıyor
Kurbağa etiyle burada, Yahya burada
Çimenler ve başı burada
Sakat bir tohum
O da buralı
Buralı olduğunu ben buralı değilim sözünden biliyorum
Bu da bir yemin türü
Bura prematüre
Kaçış yolunu kapatan plesanta
Bir rahim, bir göç, bir bomba ve kubbe
Kimine göre neden orada olduğunu bilmeyen bir duvar
Bir her cisim aynı hızla düşer kuralı
Yükseklikleri eşitse
Bir erken tahliye haberi bu tutunduğun şey
Şakaklarımda biriktikçe
Allah beni traşımdan tanıyor duası
Bindiği atın kanatları kalkan oldu ona
Buna inanırız
Ne kadar vazgeçersen bağırmaktan
O kadar duyarsın