durum şiir yazacak kadar ciddi miydi bilmiyorum

defalarca sordum kendime

ve defalarca berabere kaldı içimde açtığım oylamada

evetler ve hayırlar.

bundandır ben ne zaman bir şiir yazmaya kalkışsam

ellerim tutukluk yapardı.

adımlarım aksardı, yolun ortasında kalakalırdım.

ayaklarım saplanırdı çamura, yürüyemezdim.



ben bu şiiri yazmalı mıydım bilmiyorum

şiirler ne için yazılır bilmiyorum belki de

günden güne R'ye benziyorum.

hem o almıştı beni bir gün karşısına

ve demişti:

''ben bu dünyayı okuyamadım Z.

okudumsa da tersten okudum.

bundan emin değilim cevaplarımdan da.

bundan evetler ve hayırlar hep berabere kalır benim içimde.''



bana bunları derken yüzünü seyrettim R.'nin

yüzünde yanık izleri vardı.

yanmıştı o.

yüzünde oyuklar vardı

yüzünde çizikler vardı her biri kırk senelik.

kırkındaydı R.



ve R'nin gözleri vardı.

ki okuyabildiğim tek şeydi gözler.

R'nin de gözleri vardı

gözlerinde nasıl saklıyordu terk edilmişliğini

nasıl saklıyordu öyle



R bizi terk etmeye koyulmuştu bir gün.

vedası hazırdı, aşk için her şey yapılırdı R'ye göre

eşyalar toplanmış,

korkak bir cesaret takınmıştı üstüne.

ama bir şey oldu

eğer olmasaydı bugün burada değildim belki



R her şeyi ardında bırakıp gidecekken

bırakıp gideceği onu terk etti

sonra her şeye geri döndü R.

hiçbir şey olarak.



işte o zamandan kaldı burnunda bu sızı

o günden beri hasret güllerin kokusuna.

ben şahidim kaç gece sızladı içi,

kaç gece ağladı

yüreği yandı onun. yüreğinin yanık kokusu sardı evi.

o duymazdı kokusunu

o yitirdi

yıllarca hasret kalacağı güllerin kokusunu



sana mı benzeyeceğim R?

bir gün ben de karşımda kendimi mi bulacağım böyle sen gibi bakarken?

neden bastığım her yerde senin ayak izlerin var?

sen de şaşırıyorsun değil mi?



seni ilk kez bir şiirimin konusu yapıyorum R.

yıllar sonra.

korkuyorum R.

senin korktuğun gibi korkuyorum.

çünkü seni ilk kez anlıyorum.

hem gece olunca insan daha çok korkuyor.

yüreği titriyor insanın.



ve yüreğimi titreten bu gecede

beni anlamanı istiyorum.

suçlu insanlar anlaşılmak istermiş.

çünkü anlaşılmak affedilmek gibi bir şeymiş.

bilir misin?




şiirim yarım kalıyor R.

kelimelerin hepsini bir gün uçurumdan aşağı atacağım.

kuramadığım tüm cümleleri birbirine bağlayıp yakacağım

gözlerimde parlayacak ateşin kıvılcımları.

sonra gözlerime gelecek sıra,

gözlerini denize fırlatan adamı duydun mu hiç?

tıpkı onun gibi bir gün çıkaracağım gözlerimi yuvalarından

fırlatacağım ben de öyle.



biliyor musun R.

durum şiir yazacak kadar ciddiydi en başından beri.

ama ben hep kandırdım kendimi

atlatılır dedim,

ben bu değilim dedim.

geçer dedim

uzak durdum kelimelerden.



atlatamıyorum R.

bana bak. gözlerini ekrandan ayır bir kez,

gözlerime bak.

cevabı sende arıyorum.

bir zaman sen gelmiştin şimdi ben geliyorum

neden olmuyor R?

neden çevirdiğim her sayfada aynı cümleleri okuyorum

daha kaç kez yırtıp atacağım yaprakları?

kaç sayfam heba olacak?



neden kaçıyorum R?

kendimle baş başa kalmaktan neden bu denli korkuyorum

ne var bende beni bu denli korkutan

nedir her çıkmaza yolumu döndüren?



bak R.

bak ben burada

susuzluktan dörtyüzseksen kere ölüyorum

her gün.

bütün serapları gördüm R.

buradan nasıl dönülür onu söyle



tutunmak istiyorum tekrar,

dokunmak istiyorum anılara

hislerimi bulmak istiyorum kaybettiğim o haritada



bulamıyorum

nefesim kesiliyor.

bu gri dünyada

hiçbir şeyin kokusu yok.

hiçbir şeyin rengi yok.

kör değilim ama renkleri unutmak üzereyim diyorum, anlasana.



neden

böyleyim R?

sanki felç geçiriyor gibiyim

işte itiraf ediyorum R.

parmaklarım uyuşmuştu ilk önce.

şimdiyse kollarımı bile hareket ettiremiyorum.



koşamıyorum R.

koşar gibi yapıyorum.



benim adım "mış gibi" olsun bundan sonra R.

gelirmiş gibi

gidermiş gibi

görürmüş gibi

gülermiş gibi.



sonra dersiniz ki

yaşarmış gibiydi.

ama yaşamak bu muydu sahi?



anne,

bu değil yaşamak, biliyorum.

çünkü bir zamanlar benim ciğerlerime de hava iniyordu

şimdiyse zar zor nefes almaya almaya çalıştığım çatlaklardan

kara bir zift doluyor içeri



anne,

beni sarar mısın kollarına bu gece.


anne,

annem olur musun şimdi?