Tüm yarım kalmışlığımızı tamamlayalım bir rakı masasında bir gece. Ve masada kalsın tüm yaralarımız. Buz gibi rakıda sönsün tüm yangınlarımız. Dinlediğimiz şarkılarda dökülsün tüm gözyaşlarımız. Ansızın ortaya saçılsın kelimeler sigara dumanıyla çektiğimiz her nefeste. Şalgamla boyansın masa bir savaş meydanı gibi kanlı. Teslim bayrağını elimize almışçasına uzanalım sonra bardaklarımıza göz göze gelerek. Buruk bir gülümsemeyle tokuşturalım kadehlerimizi sevilmeyen iki çocuk misali. Suskun kaldığımız her an nameler ağır ağır anlatsın bizi birbirimize. Her tokuşturduğumuz kadehte kalbimizdeki can kırıkları acısın son kez. Ve tekrar tekrar kanayalım birbirimize bir gece vakti üç sularında, kabuk bağlamış tüm yaralarımızı deşerken. Gökyüzündeki dolunay ve yıldızlar saygı duruşunda dinlesin bizi umarsızca. Biz düşüşlerimizi karanlığa bağıralım. Kısılan sesimize ve ağrıyan boğazımıza şifa olsun son kadehimiz. Gece güne teslim olmaya başladığı tan vaktinde, suskunluğumuzu ruhlarımızın birleşmesiyle bozguna uğratalım beraber sevgilim.