raziye bir şarkı çaldı yine senden bahseden
uzun zaman sonra sigara yaktım
sigarayı ve seni bırakmam lazım raziye
şimdi, yani şu an saat üçü yedi geçiyor
ve ben masamın üstünde sıkıcı bir pazar gecesine benziyorum
bırakmayacağına yemin ettiğin ellerimle yazıyorum
seni en içten dileklerimle selamlıyorum raziye
fısıltılarını duyuyor gibiyim
jelibon kokuyor buralar
dokunduğun her ne varsa eriyor
erimekten değil de yok olmaktan korkuyorum raziye
gölgelerin düşüyor göz kapaklarıma
seni seyrediyorum
sen yine koşuyor gibisin
acele etme bu kadar raziye
beni de unutma
bazı vakitler her şeyi bir kenara bırakabilmeliyiz
beni soracak olursan, elem dolu hadiseler aldı başını gidiyor
sırrına vâkıf olamadığım bir şeyler var içimde
arada kalmışlık hissi, hevessizlik, boşvermişlik
senin anlayacağın hayat şu sıralar rölantide geçiyor
yoksa hayat hep böyle rölantide geçen bir yolculuk mudur raziye?