90'ların başında gibiyim sanki
Hayali bir mazi peşinde türlü gösterişli şölenlerle bezeli,
Bir gecenin sonunda her şeye dair kalkan kadehin dibindeyim
Afilli kelimeler, sarhoşluk hissi, gözleri tam dibimde gözlerime kenetlenmiş
Retro bir filmde belli alaca bulaca kahverengi,
Bu gizemli evrenin vardır elbet bir düşüncesi
Ya da bozuk bir düzenin içinde tesadüfi bir denk geliş
Esrarengiz, mayhoş bir parfüm beynimde yer etmiş
Geceye meydan okuyan siyah elbisesine aksi bir biçim sesi
Sanki herkesten çekinir gibiydi
Bir piyesin içindeyiz derdim, zarafetinin gerçekliğiyle yüzleşmeseydim
Bilemezdim ki mükemmeliyeti...
Kapanırmış şiirler içine kurduğu tümcelerden
Bir kahve eşliğinde günü devirirken kim bilir neredeydik?
Geçmediğim ülkelerin, dünyanın güzelliklerini bedeninde biriktirmiş
Dinlerdim sessizliğini bir ömür gülümsese
Bir melek desem haddim değil, tanrının ay parçasından bir hediyesi belki
Yine de korkak bir aptalın tekiyim, istemediğim yolları seçtim her seferinde
Siyah beyaz devam etti düzenim, çözemedim içimde olup biteni
Yine de temennim, kalbine gökkuşağı dilerim
Hayali bir mahallin imrenilen ikilisi olmaktan öteye gidemezdik zaten
Çıkışı olmayan serüven, yine de güzel çekildiğimde gerçeklikten
Hüzünlü bir telaşı vardı her zaman
Korkar gibi bastığım kaldırımlara basmaktan
Yağmurda sırılsıklam aşkla karşılaşmaktan,
Adına yazılan şarkıları duymaktan
Veyahut umutsuz bu sonsuzluğa dalmaktan,
Anlamaktan korkar oldu insan
Yarınlardan kaçmak ne kadar akıllıca