Benliğimi kabul ediyordum
Adımı, sanımı, yerimi, zamanımı
Kalan kısacık ömrümü de
Yirmili yaşların henüz başında
Çoğu şeye geç kalmış
Ama aceleye de mahal vermeyen
Ne umursamaz ve yılgın bir kadın.
Bir ihtiyarla muhabbetimde
‘’Bugünler de yabancılaşılır insana,
en yakınını bile tanıyamaz olursun.’’
deyivermişti, geçmişi buruk bir
Gülümsemeyle yad ederek.
Yaşamayı kaybetmenin tabiriydi
Belki de unutulmak
Duvara asılacak bir fotoğrafının bile olmaması.
Anıları tıkıştırıp bir bavula ateşe vermesi
Katlanılmazdı.
Yürürken taşa takılıp düşmenin hazzı gibi savurgan.
Yılgın bakışların ardında salıncaklara koşacak kadar da hevesli.
Bıraktığı şeyleri bile kendine yük edecek kadar cengâver.
Böyleydi
İnsanlar tam da böyleydi.
Bazen hırçın bir denize kafa tutacak kadar kibirli,
Bazen bir kediden af dileyecek kadar pişman.
Öyle büyüktü ki içlerindeki boşluk
Hangi duygu doldurur bilemediler.
Katlanılmazdı.
Bu çağ yangın yeri
Herkes dağılmış sağa sola
Arazide fırlatılmış bilyeler gibi.
Öyle hastalıklı ki düşünceleri
Öyle laftan anlamaz, bir o kadar da vurdumduymaz
İşte son sahne
çağın akıl almaz oyunu başlıyor.
Ve siz sahnedekiler,
Reveransınızı sağlam verin.
Ve siz izleyiciler, şaşırmayın!
Bu çağın aynadaki diğer yansımadır bu kirli oyun.
Eda Es
2021-04-13T02:43:40+03:00@emineferhanbarım değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim 🙏🏻🦋
Emine Ferhan Barım
2021-04-06T12:04:56+03:00Çok güzel, çok düşündürücü. Aynı zamanda herkesten bir parça...👏🏻
Eda Es
2021-03-28T00:38:45+03:00@piremerd 🙏🏻🙏🏻
Piremerd
2021-03-27T22:11:05+03:00🌹🌹