İzlediğim en güzel yerli filmlerden biridir. 2009 yapımı bir film. Sıradan bir konu çok güzel ve duygusal bir şekilde ele alınmış. Âdeta hayattan bir kesit gibi. Oyuncu kadrosunda Erdal Tosun var. Sadece onun için bile izlenir.
Filmin özellikle son sahnesi çok duygusal ve etkileyici.
Filmin bazı replikleri adeta birer kitap gibi. Erdal Tosun'un sesinden olması da ayrı bir derinlik katıyor:

"Ne olmuş yani büyük adam olamadıksa? Hayallerimizi satmadık ya?"
"Gideceğin yer neresi olursa olsun sevdiklerinle arana mesafe girince varış yerinin hiçbir anlamı kalmaz."
"Vedalaşmak da zor iştir biliyor musun? Oturursun geminin kıçına, bakarsın sevdiklerine gittikçe ufalırlar, ufalırlar kaybolurlar. O zaman anlarsın işte vedalaşmak asıl kalana değil, gidene koyar."
"Bu dünyada hayallerini satın alamadıklarını öldürüyorlar çocuk."
"Kadın kitap gibidir ufaklık, öyle sade sonunu okuyarak bütün kitabı anlayamazsın. Zaten kadınlarla erkeklerin bir arada olma ihtimali anca romanlarda olur."
"Mutluluk paylaşmadan olmaz ufaklık. İçindeki sevgiden herkese bir parça vereceksin. Bazısına az da olsa olur, fark etmez. Zarar etmezsin."
"Hayat bu ufaklık, şakaya gelmez. Beş dakikada adama türlü türlü kostüm giydiriverir, farkına bile varamazsın. Üstündeki elbiseye sen bile inanırsın, hemen o oluverirsin. Ben buna üniformanın zehri diyorum, laf aramızda..."
"Yüz defa söyledim sana hüzünlü değilim, mizacım böyle, bak şarabım da benimle..."