Kumsaldaki kum tanelerini sayma hevesi kadar güzel hayat ama sayamayacağın kadar kısa, uzaktan ihtişamıyla büyüleyen deniz gibi masmavi ama yakından hırçın ve dalgalı. Risk burada başlamaz mı zaten tüm şiirlerde? Kuru bir dala tutunup görkemli denize hayran da kalabilir insan son nefese dek ya da her şeyi göze alıp gider ve denizde boğulur. Kuru dala tutunanın yüreğinde hep sancılı bir ukde olarak kalmaz mı uzaktan seyretmek denizi? Boğulana da soramaz ki kalbinin ücra yerlerinde pişmanlık var mı diye... Cevaplar noksan kaldığı müddetçe nefessiz kalır uzaktan bakan, günün sonunda ne farkı kalır birinin diğerinden?