Dostane bir tavır, halisane bir tebessümü kuşanarak evden çıkmak girişimi, sadakanıza kefil olabilir mi? Belki de…


Rızık ise daha çetrefilli bir mana:

Göreceğin manzara, işiteceğin bir çift güzel söz, içeceğin has rize çayı, saçını kaşıyacak üç beş damla yağmur zerresi mesela. Bunlar; gününüzü gün edecek rızkınızın hayatın içindeki renk abideleri.


Para dediğin biraz kapıt, biraz mürekkep, biraz da matematik karışımı bir madde. Herkes hayatının bir döneminde parayı bulmuştur/bulacaktır. Üzerine düşünmek sadece zaman rızkının israfı. Öyle değilse ne? Para çok mu mühimdi? Bir Kayserili olarak naçizane belirteyim: paranın günümün içinde zerre kadar ehemmiyeti yok. İşimi düzgün yaparım, insanlara duymak istediklerini değil, söylemem gerekeni usulünce söylerim ve geri kalan zamanımda kendime israfı hor gören bi yaklaşımı sırtlarım. Ne gibi olduğunu artık biliyorsunuz.


Bu; arabesk açıp dertlenmenize mi vesile olacak, dert, elem, keder de bi rızıktır. Kaynağı farklı olsa bile herkes bu duyguları derinlemesine keşfedemez. Anlatmak istediğim temel nokta şu aslında; hayattaki yapabildiğiniz her şeyin rızkınızın bir oarçası olduğunu bilmek farkındalığını size de gösterebilmek istiyorum. Zor değil diyebilirsiniz evet ama zaten zor olan bir şey yok. Bunu; iki dakika size tefekküre itecek nasıl bir oluşum var ki sosyal mecralarda? Evet, ben fareli köyün don kişot’uyum. İyi forumlar dilerim…