Anlatsam anlamazlar,

şiirin,şairi ‘ben’olunca,

Hiçlik dergahında savrulur durur kelimeler, 

Meçhul dehlizlere açılır, 

Sessizlik hoş bir melodi gibi,

Yol gösterir duygularıma,

Ve yazılan yazılır…

Bir ölüm fermanı gibi,

Beyaz sayfalara,

Kara kalemim ile boyanır peyder pey sayfalar,

Titreyen mum ışığı eşliğinde,

Dökülür içimdekiler,

Durmadan yazarım,

Yazdığım ile “Durmam,duramam,”

Düştüğüm düşlerim olur,

Dizlerim sükut eder,

Usulca dinler beni,

bir yazdım,bin sildim,

Hayat silesinin ortasında,

Kaldırımlar,sokaklar,

yollar,merhem oldu yaralarıma,

Kendi kendime yalnızlıktan çarptım,

Ruhumun ahengi bozuldu,

yalnızlık mezbahasında,

Ben sustum Dizelerim konuştu

Şiirlerime kan bulandı,

Cana bulandı…

Avutum içimdeki çocuğu,

Yeniden baharın gelmesi lazım,

Kışın ortasında yaz misali ,

Sayfalarıma güz lazım…

“Kalemimden hüzün akarken”

ölmüş toprağımda yeniden filizlenen

Benliğimi bulmam lazım,

Yazdıklarım ve çizdiklerim özgürce sayfalarda yerini bulması lazım, 

Hayal ede ede,

Hayal kırıklıklarım ile,


“Bana bir ben lazım beni anlayan,

Ruhumun ahengi ile oynayan..”