Büyük kırgınlıkların müsveddesidir kalbim

Buruşturulup atılan o çöp tenekesinde çok önemli bir mektubu yitirdim

Toprak kokuyor ruhumun denizi

Can suyunu verdiğim tüm heveslerim, ruhumun deniz feneri

Gürültülü bir hayatın sancılarını çekiyor ruhum

İç sesimi duyamadım gecesinde bile karanlığın

Konuşulmaması gereken komşu kızları bile;

Sohbete dalıyor

Ortasında bu gürültülü yalnızlığın

Peşi sıra sürüklüyorum kalbimi asfaltları bozuk bu şehrin sokaklarında

Kalbim zifte bulanacak mı tanrım?

Meleklerin ayakları da basmıştır eminim, yollarına kırgınlığın

Hızla geçiyor hayatımın neşesi

Bu bir rüya olsaydı annem uyandırırdı beni

Tüm gerçekçi ezgileri kanıksadı içim

Hepsinde burkuluyor kalbim, sakar ayak bileklerim gibi

Ben bu toprağı memleket bellemiştim kendime

Ruhumun denizi topraklarım olmadan önce

Mutluluk hasadına geç kaldım belki ama

Gözlerim yeşerecek tek bir umudun yollarını gözlemekte