Bu dünya bir kafes, göğsümde yankılanır
yüksek ruhlara dar gelir, karanlıkla yankılanır
bir adım ileri, bin çığlık geriye
ölüm değil, özgürlük bekler hep geride.
Yaşamak dediğin? Bir suskunluk mu yoksa?
Zincire vurulmuş hayallerin mezar taşı mı?
Korkum ölüm değil, ondan öte
kendi gölgeme mahkum bir yaşam sarmalı.
Beni en çok yoran, yarınsız bir gün
kendi savaşımı vermeden yitip gitmek
nefes almak yetmez, nefes alıp uçamamak
korkum tam da bu, yaşayıpta var olamamak.
Gökyüzüne yazılmış, yıldızların şarkısı
beni çağırır, yeryüzüne zincirliyken
ölüm mü? Gülünç bir yalan
gerçek cehennem, ruhu esir bırakan.
Yaşamak benim olsun, dolu dolu
kendi ateşimde yanayım
kendi külümden doğayım
ama esir değil, özgürce sonsuzluğa uzanayım.